Popüler Yayınlar

13 Mayıs 2014 Salı

** ORTAKÖY VE YILDIZ PARKI/İSTANBUL**

ORTAKÖY
Ortaköy, İstanbul Boğazı'nın kıyısında, Beşiktaş ilçesine bağlı bir semttir. Kumpircilerin, Wafflecıların ve Kokoreççilerin olduğu meydanı meşhurdur. 
Ortaköy Camii semtin sembolüdür. 


BU SOKAKTA HAYAT VAR.. 
Ortaköy Çarşısı, çarşının içindeki seyyar “entel pazarı”, hediyelik eşya dükkânları, kafeleri, barları ve restoranlarıyla bir kültür merkezi konumundadır. Sahile inen yoldaki kumpirciler ve gözlemeciler Ortaköy'e has mekanlardır. 


Ortaköy, Osmanlı Dönemi’nden beri ilgi çeken bir yerleşim merkezidir.
Zamanında padişahların sayfiye yeri olmuştur. Doğal hazineleriyle ihtişamlı sarayları taçlandırmış..


CAFE BELTAŞ
Ortaköy'de Ortaköy Camiinin tam karşısında kalan İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin işlettiği bir cafe&restourant. Denize sıfır, muhteşem bir boğaz manzarası var. 
Üstelik yaz ve kış bahçesi olduğu için her mevsim rahatlıkla uğrayabileceğiniz bir yer.. 


Ne yediğin önemli değil, nerede yediğin önemli  :) 


Boğaza karşı çay içmek, İstanbul dışında yaşayanların en çok hasretini çektikleri konulardan birisidir… 





YILDIZ PARKI KORUSU
Beşiktaş ile Ortaköy arasında yer alan yaklaşık 46 hektarlık alanı ile kent içerisindeki en büyük koru olan Yıldız Parkı, çeşitli tarih kaynaklarında adı geçen defne ormanları ve mitolojik öykülerdeki “Pan”ın Boğaziçi’nde flütünü çaldığı yeşillikler olarak da biliniyor..


Kanuni Sultan Süleyman (1520-1566) dönemindeki kayıtlarda ilk kez ismine rastlanan ve 1600’lü yılların başında “Kazancıoğlu Bahçesi” olarak anılmaya başlanan Yıldız Korusu, lale devrinin masalımsı “Çerağaneğlenceleri”nin düzenlendiği yer olarak da tarihte yer alıyor... 


Parkta, aralarında 400 yıllık olanlarla birlikte nadir bulunan sekoyaların yanı sıra çamlar, sedirler, köknar, ladin, dişbudak, porsuk, ardıç, akçaağaç, meşe, yalancı akasya, sofora, at kestanesi, menengiç, Çin şemsiye ağacı, Amerikan lale ağacı, acem dutu, sabunağacı, kaymakağacı ve oya ağacı gibi çoğunluğu yabancı kökenli  120’den fazla egzotik ağaç ve çalı türü bulunuyor.















** ÇINARALTI ÇAY BAHÇESİ/ÇENGELKÖY/İSTANBUL**

Bu dünya cennetinin en güzel köşelerinden biride Çengelköy’dür 
Üsküdara 6 km mesafede Üsküdar ilçesine bağlı tarihi bir yerleşim yeridir. 
Çengelköy, Beylerbeyi ile Kuleli arasında Boğaz'ın en güzel bir koyudur...  


Boğazın her yeri güzeldir ama Çengelköy bir başkadır. Yazı başkadır kışı başkadır baharı bambaşkadır. İşte bu eşsiz semt ile birlikte anılan Çengelköy’ün geçmişi ile bu günü arasında  bir köprüdür Çınaraltı. Bir çok tarihi olaya şahitlik etmiş gölgesinde önemli bir çok şahsiyeti misafir etmiş o ulu çınardan alır adını… 


Yüzyılın başından 1960 kadar balıkçıların altında ağ ördüğü bu ulu çınar 1967' den itibaren gölgesinde çay içilen bir liman kahvehanesine komşuluk etmeye başlamıştır. 





1990' lı yılların  sonrasında ise değerli girişimcilerin katkıları ile tüm İstanbul halkına hizmet veren bir çay bahçesine dönüşmüştür… 


Yine aynı yıllarda çok değerli oyuncuların rol aldığı Çengelköy’ün ev sahipliği yaptığı ve milyonların gönlüne  taht kuran “Süper Baba” dizisinin de baş mekanlarından biri olmuştur.. 


İstanbul'luların ugrak yeri Çınaraltına gitmeden once Çengelköy börekçisine uğranır. 
Börek kokuları eşliginde sıra beklenir, siparis verilir.. 


Çengelköy börekleri çınaraltının çayı ile buluştuğunda değmeyin keyfime. 
Benim favorim ve vazgeçilmezim kıymalı börek.. 


Bir başkadır çınar altı sabahın ilk ışıkları ile canlanan boğazın en güzel seyir ve kahvaltı yeridir. Hele o eşsiz çayı ve manzarası yok mu deymeyin gitsin...  











Martı cıvıltıları ve vapur düdükleri arasındaki bu kahvaltı dünyanın hiçbir yerinde bulunmaz. İşte bu Tarih fışkıran mekanı bir kez ziyaret ettiniz mi bir daha ayrılamazsınız. 
Yoksa siz daha Çınaraltı’na gelmediniz mi?

** BALIKÇILAR-KULELİ ASKERİ LİSESİ/İSTANBUL**

Olta balıkçılığı, insanın doğayla o eşsiz uyumunun yanı sıra bir çeşit terapi. İnsanı dinlendiren, iç dünyasını yeniden keşfetmesini sağlayan keyifli bir terapi. Anlık da olsa olumsuzlukları unutun zamanın orta yerinde. 
Yüzünüze suyun dinginliğini ve mavinin coşkusunu bulaştırın etrafınızda olup bitenlere aldırmadan... 


Kuleli Askeri Lisesi önü, Boğaz'ın en kral yerlerinden biri olan bu mekanda yılın 12 ayı istavrit avlanabilir.  


İstanbul'da balıkçılar acayip tutkulu ve hırslı..  


Balıklar ise çaresiz.. 





Dünyanın en güzel şehrinin İstanbul olduğu söylene gelir hep..  
Dünya tarihini şekillendirmiş bir çok medeniyete ev sahipliği ve baş kentlik yapmış olan bu şehir, üzerinde yaşayan tüm medeniyetlerden bir şeyler taşır taşında toprağında… 


KULELİ KAYMAK MUSTAFA PAŞA CAMİİ...   
Çengelköy ile Vaniköy arasında, Kuleli Askeri Lisesi’nin hemen yanı başında yer alır. Boğaz’ın en güzel yalı camilerinden biri olan Kuleli Kaymak Mustafa Paşa Camii, Kulebahçe Mescidi, Kuleli Ocağı Mescidi ve Kuleli Camii olarak da bilinir. Yapı, III. Ahmet dönemi Kaptan-ı Derya’lık yapmış olan, Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’nın damadı Nişancı Mustafa Paşa tarafından 1720 yılında inşaa ettirilmiştir. 


Mustafa Paşa, hayatı boyunca kendi adına bir cami yaptırma isteği duymuş. Bu isteğini de yaptırdığı bu cami sayesinde gerçekleştirmiş.. 





Cami, kareye yakın dikdörtgen planlı ve kagirdir. Bir merkezi kubbe ve bu merkezi kubbenin köşe boşluklarında yer alan dört küçük kubbeyle örtülüdür. Harim, mihrap cephesi ve yan cephelerdeki, yuvarlak kemerli pencerelerle aydınlanmaktadır. Ahşap çatılı yapıya, ahşap son cemaat yeri ve hünkar mahfili 1837’de II. Mahmut tarafından ilave ettirilmiştir.


Fevkani camiinin girişi, her iki yanda üçer pencere, üst katında ise ikişer pencere ile simetriktir.  















*** BOĞAZ TURU/İSTANBUL ***

Adına şiirler, romanlar yazılmış; şarkılar, resimler yapılmış doğal bir şaheserdir İstanbul..
Tarihin kendisidir İstanbul..
İstanbul'un eşsiz güzelliğine bir de boğazdan bakın, bir de buradan tadın... 


Medeniyetlere başkentlik yapmış, tarih boyunca değişik isimlerle anılmış, farklı kültürlerin farklı eserlerin izlerini taşımış, paylaşılamayan muhteşem bir şehirdir İstanbul.. 


BEYLERBEYİ SARAYI 
İstanbul’un Üsküdar ilçesinin Beylerbeyi semtinde bulunan ve Sultan Abdülaziz tarafından 1861-1865 yıllarında mimar Sarkis Balyan’a yaptırılan saraydır.. 





DENİZ KÖŞK
Havuzun kenarında bulunup bodrumuyla birlikte toplam üç katlı kagir bir yapıdır. Bütün katlarında birer salon ve ikişer oda vardır. Salonunda barok merdiven bulunan toplam üç bölümden oluşan sade bir yapıdır. Köşkün içinde deniz resimleri vardır. Yapının ön ve arka cephelerinde yarım daire kemerli üçlü pencere grupları vardır. 


KULELİ ASKERİ LİSESİ 
II. Mahmut burada süvari kışlası yaptırdı. Ahşap olarak yapılan bu bina yerine Abdülaziz binayı yeniden yaptırdı. Taştan yapılan bina günümüzdeki Kuleli Askeri Lisesi binasıdır. 


KULELİ KAYMAK MUSTAFA PAŞA CAMİİ   
Çengelköy ile Vaniköy arasında, Kuleli Askeri Lisesi’nin hemen yanı başında yer alır. Boğaz’ın en güzel yalı camilerinden biri olan Kuleli Kaymak Mustafa Paşa Camii, Kulebahçe Mescidi, Kuleli Ocağı Mescidi ve Kuleli Camii olarak da bilinir. Yapı, III.Ahmet dönemi Kaptan-ı Derya’lık yapmış olan, Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’nın damadı Nişancı Mustafa Paşa tarafından 1720 yılında inşaa ettirilmiştir. 


ÇIRAĞAN SARAYI 
Çırağan'ın bugün Beşiktaş ve Ortaköy arasında bulunan yeri 17. yüzyılda "Kazancıoğlu Bahçeleri" diye bilinirdi. 18. yüzyılda Beşiktaş kıyılarını süsleyen denize nazır saraylar ve bahçeler Lale Devri diye bilinen 'Çiçek ve Müzik Aşkı' döneminin en öneli simgelerinden sayılmıştır. 


KIZ KULESİ 
Kız Kulesi, hakkında çeşitli rivayetler anlatılan, efsanelere konu olan, İstanbul Boğazı'nın Marmara Denizi'ne yakın kısmında, Salacak açıklarında yer alan küçük adacık üzerinde inşa edilmiş yapıdır.
Üsküdar'ın sembolü haline gelen kule, Üsküdar’da Bizans devrinden kalan tek eserdir. MÖ 24 yıllarına kadar uzanan tarihi bir geçmişe sahip olan kule, Karadeniz’in Marmara ile birleştiği yerde küçük bir ada üzerinde kurulmuştur. 


HAYDARPAŞA GARI  
1908'de İstanbul - Bağdat Demiryolu hattının başlangıç istasyonu olarak inşa edilen tren garıdır. Gar, TCDD'nin ana istasyonudur. İstanbul'un Anadolu yakasında, Kadıköy'de bulunur.  


DOLMABAHÇE SARAYI 
1855 yılında, Dolmabahçe'nin yapım emrini veren ve ilk kullanan padişah Sultan Abdülmecid'tir. 


Boğaza nazır köşkler, yalılar ve buralarda yaşayan insanlar var :) 




















Kahvenizi yudumlarken İstanbul'da gün batımını seyretmek, akşamları martıların çığlıkları ve vapur düdükleriyle canlı müzik dinlemek istiyorsanız aradığınız mekan burası Kadıköy "Deniz Yıldızı Cafe"








İstanbul'un boğazı dışında görünen manzara, gökdelenler, aşırı kalabalık, yoğun trafik…