15 Ağustos 2014 Cuma

TRABZON'DA GEZİLECEK YERLER

İç Anadolu'nun çorak ve sararmış çoğrafyasından Karadeniz bölgesine dönüş yaptığınızda gördüğünüz manzara karşısında büyüleniyorsunuz.. 


BOZTEPE
Boztepe çay bahçesi, Trabzon'u tek seferde keşfetmenize yardımcı olacak ve içtiğiniz çayın tadını unutamayacağınız bir yer. Çay içerken Trabzon'u tanımak için Boztepe'ye uğramak gerekiyor..


Masmavi denizin gök yüzüyle buluşmasını şehre hakim bir tepeden seyretmenin keyfine doyulmaz… 




Boztepe, muhteşem Trabzon manzarası eşliğinde oturup bir semaver keyfi yapmak için biçilmiş kaftan..


Trabzon'un simgelerinden olan Hamsi Heykeli 


TRABZON AYASOFYA MÜZESİ
İstanbul'un Latinler tarafından işgal edilmesinden sonra kaçan ve Trabzon'da 1204 yılında Trabzon imparatorluğunu kuran Komnenos Ailesinden Kral I.Manuel (1238-1263) tarafından 1250-1260 yılları arasında yaptırılan ve bir manastır kilisesi olan Ayasofya adı "Kutsal Bilgelik" anlamına gelir. 


Fatih Sultan Mehmed'in 1461 yılında Trabzon'u fethinden sonra da kilise olarak kullanılan yapı 1584 yılında sultanın emriyle Kürd Ali Bey adlı bir ayân tarafından bir minber ve müezzin mahfili eklenerek camiye dönüştürülmüştür. 


Trabzon'da uzun süre müze olarak kullanılan Ayasofya, 52 yıl aradan sonra 2013 yılında tekrar cami olarak hizmet vermeye başladı. İbadete açılırken Kubbedeki frekslerin üzerine perde çektildi ama kubbedeki bu freskleri görmek isteyenler doğudaki bölümü gezerken oradan kubbeyi görebilecekler. Hiç bir fonksiyon bozulmadı, isteyen ibadet yapabilecek, isteyen de ziyaret edebilecek duruma getirildi.  


Binanın en görkemli cephesi güneyidir. Burada Adem’le Havva’nın yaratılışı kabartma olarak bir friz halinde anlatılmıştır.
1.Sahnede; Adem ile Havva’ nen yaradılışı
2.Sahnede; Adem ile Havva’nın cennette yaşayışları
3.Sahnede; Yasak elma
4.Sahnede; Adem ile Havva’nın cennetten kovuluşları
5.Sahnede; ilk cinayetin tasviri (Kabil’in Habil’ i öldürmesi) tasvirleri yer almaktadır. 


Ayasofya’nın süslemelerinin önemli bölümünü meydana getiren fresklerde İncil’den alınmış konular canlandırılmıştır. Ana kubbenin pencere aralarında İsa’nın on iki havari tasvir edilmiştir. 


ATATÜRK KÖŞKÜ 
Trabzon Atatürk Köşkü, Soğuksu semtinde küçük bir çam korusu içinde yer alır. Yirminci yüzyılın hemen başında yaptırılmış 1923'den sonra hazineye kalmıştır. Atatürk 1934 ve 1937 yıllarındaki Trabzon ziyaretlerinde, bu köşkte konuk edilmiştir. O'nun ölümünden sonra Trabzon belediyesi tarafından o dönemde kullanılan eşyalarla dekore edilerek "Atatürk Müzesi" olarak ziyarete açılmıştır.


Atatürk'ün Trabzon'u ziyaretinden sonra özel idareye ait bulunan Köşk, Trabzon Belediyesince satın alınarak Atatürk'e hediye edildi. Bir Trabzon heyeti, Ankara'ya gelerek Köşkün tapusunu ve anahtarlarını Atatürk'e teslim etti. Atatürk 27 Kasım 1930 günü Ege vapuru ile Samsun'dan Trabzon'a geldiği zaman, geceyi yine bu Köşkte geçirmiş, iki gece kaldıktan sonra, İstanbul'a dönmüştü. Köşk artık (Atatürk köşkü) adıyla tanınıyor, Trabzonlular bu Köşkle övünüyorlardı. 






Köşk'ün üçüncü katında Atatürk'ün yatak odası, banyosu, yaver odaları, çalışma salonu vardır. Köşk bugün çiçekli geniş bahçesi ile Trabzon'un en güzel evlerinden biri olarak tanımakta, Belediyenin yönetiminde Atatürk Müzesi olarak ziyarete açık bulundurulmaktadır. 


TRABZON KALESİ
Trabzon il merkezinde, şehrin en yüksek kesimindeki kale, Trabzon’da günümüze en iyi durumda ulaşabilen eserlerin başında gelmektedir. Deniz kıyısından başlayarak şehrin arkasındaki tepelere kadar uzanan Trabzon kalesi, Bizans Çağı’na ait eski temeller üzerinde yükselmiştir. 
Evliya Çelebi bu kaleden şöyle söz etmiştir: “Dağ tarafında cehennem kuyusuna benzer bir derin hendeği vardır ki yetmiş yedi adam girer. Safi kesme kayadır. İçinde camii, muhafazacı evleri, mahzenleri, cebehâneleri vardır”. 


GÜLBAHAR HATUN CAMİİ VE TÜRBESİ 
Gülbahar Hatun Camii ya da Büyük İmaret Cami ya da Hatuniye Camii Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim tarafından annesi Gülbahar Hatun adına 1514 yılında Trabzon'da yaptırılmış bir camidir. Camii özenle yaptırılmıştır.
Gülbahar Hatun Camii Kendi adıyla anılan mahallede Atapark'ın güneyinde yer alır. Zamanla, etrafındaki Medrese, İmaret, Mektep, Darü'l-Kurra ve Türbe ile bir Külliye oluşturmaktaydı. Bugün diğerleri yıkılarak sadece doğusundaki Türbe ayakta kalmıştır. 


Camii, beş küçük kubbe ile örtülü beş bölümlü son cemeat yeri,büyük tek kubbe ile örtülü harem kısmı ile doğu ve batıdaki üzeri kubbeli birer zaviye odasından meydana gelmiştir. Giriş kapısı üzerindeki kitabe, caminin 1885 yılında onarıldığını bildirir. İçteki iyi kalabilmiş kalmişi süslemeler de bu yıllara ait olmalıdır.Trabzon'un ünlü camilerindendir.Camii şu anda ataparkta bulunmaktadır.Trabzon halkının bir buluşma yeri olarak tanınmaktadır. 


Caminin mihrap ve mimberi de mermerlerden olan Caminin mimberi sade işçiliklidir. Mihrap da ise bitkisel bezeme ve mukarnaslı kavsaraya yer verilmiştir.


GülBahar Sultan, (ölümü yaklaşık 1510) Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim'in annesi ve II. Bayezid'in eşidir. 1453'te Trabzon'da doğmuş olup Abd-üs-Samed isminde bir şahsın kızıdır. 1469'da Amasya'da II. Bayezid ile evlenmiştir. Gülbahar Hatun 1510 yılı civarında oğlu tahta çıkmadan önce öldü. O sırada Trabzon valisi olan Yavuz Sultan Selim, Trabzon'da annesinin anısına 1514 yılında Hatûniye Camii ve Hatûniye (Gülbahar Hatun) Külliyesi'ni yaptırdı. 




Gülbahar Hatun, oğlu Yavuz Sultan Selim'in tahta çıkmasından evvel vefât ettiğinden ötürü hiçbir zaman Valide Sultan olamadı. 


BEDESTEN
Trabzon Bedesteni, 20.60 metreye 22.60 metre boyutlarında, dikdörtgen planlıdır. Trabzon Kalesi'nin çok yakınındadır. Türk Bedestenleri içerisinde tek kubbeli tek örnektir. Gülbaharhatun'un vakıfları arasındadır. Bedesten'e Kunduracılar Çarşısı ve Caddesi'nden girilebilir. 


Bedesten, İpek Yolu üzerinde, tüccarların doğudan aldıkları ipek, baharat gibi mallar için, başta İstanbul olmak üzere batıdaki çeşitli şehirlere doğru açılan bir ihracat merkeziydi. 











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder