2 Haziran 2011 Perşembe

*** ZİNCİRLİ BEDESTEN/GAZİANTEP ***

Zincirli bedesten Antep'teki en yeni çarşılardan bir tanesi. İçeriye girince de fark edeceksiniz zaten, pek kalabalık değil, Antep ustalarının elinden çıkma her türlü ürünü buradaki dükkanlarda bulabilirsiniz.


Zincirli Bedesten, 1781 yılında Darendeli Hüseyin Paşa tarafından yaptırılmıştır.
Bedestenler, her sabah duacı başı denilen bölük başlarından biri tarafından açılır, akşamları da gene törenle kapanırdı. Çok değerli mallar, perşembe günleri öğle namazından önce satılır, bu sırada önemli kişiler de gelir ve halk her yanı doldururdu. Gaziantep'te değişik dönemlerde altı bedesten yapılmıştır. Bunlardan yalnızca Zincirli Bedesten ve Kemikli Bedesten, günümüze ulaşabilmiştir. Ayrıca bu iki tarihi yapı, Kültür Yolu Projesi üzerinde bulunmaktadır.


BAKIR İŞLEMECİLİĞİ...
Bakır eşya, bakırdan ve pirinç diye tabir edilen çinkonun karışımından elde edilen maddeden işlenerek yapılır. Antep bakır işlemesinin özelliği,tek parça olarak imal edilmesidir.Yani lehim ya da benzeri bir yolla birleştirme yapılmamasıdır. Ev,mutfak ve süs eşyası olarak kullanılan el işlemesi bakır mamüllerinin işlenmesinde çakma ve çizme diye bilinen basit işleme yönteminin dışında; Bir çekiç ve bir çelik kalemle yapılan bu işleme yönteminde bir tek parçanın işlemesi haftalarca hatta aylarca sürmektedir..  


 
BAKIRCI USTASI..
bir ömür boyu
kuytuda, loş, daracık bir dükkanda
bakır dövdü, çekiç salladı..
şekil verdi, emek verdi, ömür verdi bakıra
bakırı adam etti
o; öyle derdi..
sevdi, okşadı, sesini dinledi bakırın
çekiç vurdu eşlik etti ona, derdini söyledi... 



SEDEFÇİLİK..
Bazı deniz hayvanlarının kabuklarında bulunan ve sedefçilikte kullanılan sert beyaz ve gökkuşağı pırıltılı, fosforik özelliği olan maddeye “sedef” bu maddeyi işleyen kişiye de “sedefkar” denir. Asırlardan beri bilinen sedef, zamanın tekniği ve milletlerin sanat anlayışına göre şekil almıştır. Hammaddesi: midye kabuğu, çeşitli teller ve ceviz ağacı olan Sedef ve Sedefkarlık sanatı, Ortadoğu ülkelerinde doğmuş ve 15.nci yüzyıldan sonra Osmanlılara geçmiştir.
Sedef kakmacılığı: Gaziantep’te 1963 yılında başlamıştır. Bugün, şehirde, 50 sedef atölyesi bulunmaktadır. Bu atölyelerde, daha çok turistik eşyaya yönelik çalışmalar yapılır. Genellikle, Ortadoğu’ya satış yapılır. Gaziantep’te işlenen sedefin %90’ı, dövizle satılmakta ve ülke ekonomisine döviz kazandırılmaktadır.


 
KUTNUCULUK..
Kutnu bezi dokumacılığının tarihi bir değeri vardır. Türkiye’de yalnızca Antep’de dokunan ipekli bir dokuma türüdür. Ham maddesi; floş (suni ipek) ve pamuk ipliğidir. Tamamen el tezgahlarında dokunur. Geçmişi çok eskilere dayanan kutnuculuk; dünyada, basma sanatı yokken, çeşitli boyalara defalarca batırılarak, kendisine has renk ve motifler verilerek yapılan bir dokumadır.
Kutnu kumaşı; önceleri Halep, Hama ve Humus’ta üretilip, Anadolu pazarını sunulurmuş. Daha sonra, bu ipekli dokumalar, Gaziantep il merkezi ve ilçe köylerinde de üretilmeye başlanır. Kutnu kumaşı; yöresel bir kıyafet olarak kullanıldığı gibi, çeşitli aksesuar, turistik giysi, çanta, terlik, perdelik kumaş ve milli kıyafet olarak da kullanılmaktadır. 



YEMENİCİLİK..
Yemeni; üstü kırmızı yada siyah deriden; tabanı ise köseleden dikilen, topuksuz ve çok sıhhatli olan ayakkabılara denir. Gaziantep’te yemeniciliğe “Köşkercilik” ve yemenicilere ise “köşker”, yemeni ustalarına “köşker ustası” denir. Köşker kelimesi, Farsçadan “ayakkabı yapan” anlamına gelir. Yemeni, ilk defa Yemende, Yemen-i Ekber isimli bir kimse tarafından yapılmış ve kendi ismini vermiştir. Daha sonraları, Yemeni, Yemen’den Halep’e, Halep’ten de Güneydoğu Anadolu’ya intikal etmiştir.


 
Yemeni imalatında kesinlikle plastik kullanılmaz. Tüm dikişler elle yapılır. Ökçesiz olup, tersinden dikilir. Düz tarafı çevrilir ve asıl giyilecek durumunu alır. Ayaktaki mantar ve nasıl oluşumunu, ayak parmakları arasındaki pişikleri önler. Yemeninin üst tabanı ile alt tabanı arasındaki kil, insan vücudundaki elektriği toprağa verir ve insan vücudunu rahatlatır. Ayakta koku yapmaz. Çünkü gözenekli deriden yapıldığından teri dışarı verir. Yemeniler renklerine, büyüklüklerine ve şekillerine göre ad alırlar.


YEŞİL ELMAS ANTEP FISTIĞI..
Yüksek kalorili Antep fıstığı; yörede “Yeşil Elmas” ya da “Yeşil Altın” olarak da adlandırılıyor. Ortadoğu kökenli olan bu bitki: tüm Akdeniz kuşağında, Suriye, Irak, İran, Hindistan ve Türkiye’de yetişiyor. Yüksek ısıya, kuraklığa dayanabilen, kurak toprakların kanaatkar bitkisi Antep fıstığı, ağaç başına, yaklaşık 10 kg. meyve veriyor.  



Antep fıstığı ülkemizde; Güneydoğu Anadolu bölgesinde bolca yetişiyor. Ağacın aynı adlı meyvesi (antepfıstığı/şamfıstık) çoğunlukla, kabuklu durumda ve kavrularak tüketiliyor. Kavrulan fıstığın, kabuğu çatlıyor ve ikiye ayrılıyor. Dünya antepfıstığı üretiminde, Türkiye, İran’dan sonra ikinci sırada yer alıyor. Antep fıstığının yoğun olarak üretildiği bir diğer yer ise, Siirt. Antep fıstığı daha dolgun olmasına rağmen, Siirt fıstığı daha ince. Siirt fıstığı, kavurma atölyeleri Antep’te olduğundan, kavrulmak üzere Antep’e gönderiliyor. Aralarındaki başlıca fark, biraz önce de söylediğim gibi, Siirt fıstığı, Antep fıstığına nazaran daha küçük ve ince.. 


Gaziantep; Güneydoğu Anadolu bölgesinin en eski kültür merkezlerinden biridir. Günümüz Türkiye’sinin altıncı büyük ilidir. MÖ. 4000 yıllarına kadar uzanan ve ilk uygarlıkların doğduğu, Mezopotamya ve Akdeniz arasında, tarihi ipek yolu üzerinde konuşlanmış, ülkemizin güzel şehirlerinden biri. UNESCO kayıtlarına göre: dünyanın en yaşlı şehri. (5600 yaşında) Gaziantep-Adana arası uzaklık: 206 km, Gaziantep-Ankara arası uzaklık: 673 km, Gaziantep-Kahramanmaraş arası uzaklık: 80 km, Gaziantep-Adıyaman arası uzaklık: 149 km, Gaziantep-Şanlıurfa arası uzaklık: 137 km'dir..

3 yorum:

mndlna dedi ki...

Tam sınav zamanı, tatil moduma da girmişken ve gezdiğin yerler benim favori şehirlerimken ama olmaz ki yaa !!!

Unknown dedi ki...

antepe en son 2000 yılında gitmiştim...fakat fotoğraflarla tekrar gitmiş kadar oldum..ve tekrar gittiğimde gezmek gereken farklı detaylar yakaladım..
yemeniye bayıldım..kızımın gösterisi için almıştık ama bunlar daha farklı ve daha güzel..gidince mutlaka alacam..çok rahat ve konforludur kesin...

didem dedi ki...

Kapali carsiyi andiriyor. Yemeniler, sedef kutular, kumaslar hepsi cok guzel. Orada olsam torba torba doldururdum herhalde.