Coğrafya bilgini Strabon “Tanrı çok sevdiği kulunu uzun ömürlü olması için Datça Yarımadası’na gönderir” demiş. Bu öyle boşuna söylenmiş bir söz değildir. Yörede anlatılan bir öykü Strabon’u doğruluyor.. Günümüzden 4-5 yüzyıl kadar önce İspanyol korsanlar Datça’nın açıklarından geçerken gemideki cüzzamlı hastaları atmaya karar vermişler ve yanaşıp Sarıliman Koyu’na bırakmışlar. Ölüme terkedilen cüzzamlılar Datça’nın bol oksijenli havasıyla iyileşmişler, yaraları kapanmış. Emecik Dağı’nın eteklerine bir köy kurup burada yaşamaya başlamışlar. Bu toprakların, bu yurdun insanı olmuşlar. Emecik’te kimse bu hikayeyi hatırlamıyor, dahası böyle bir öyküden hoşlanmıyorlar. Öykü doğru mudur, yakıştırılmış mıdır bilinmez ama Datça’nın havasının insanı sağlıklı kıldığı gerçektir. Belki bu nedenledir ki Dorlar bu bölgede 50’nin üzerinde yerleşim kurmuşlar. 2700 yıl önce yarımadanın nüfusu 70.000’in üzerine çıkmış. Şimdilerde nüfusun 15.000’i bile bulmadığı düşünülürse ne olağanüstü bir uygarlıktan söz edildiği anlaşılır.
Son yıllarda Datça yeniden keşfediliyor. Kalabalıktan, gürültüden, kirlilikten kaçanlar Datça’yı ömürlerinin sonuna kadar kalacakları bir mekan olarak belliyorlar...
Datça, İstanbul’dan 963 km., Ankara’dan 840 km. ve Muğla’dan 134 km. uzaklıkta bulunan Datça’ya karayoluyla ulaşabilme imkanlarınız çeşitlidir. İstanbul, Ankara ve İzmir’den direk otobüs seferleri mevcuttur. Ortalama otobüs seferleri 14 saat sürmektedir.
Eğer otomobille gitmek tercihinizse, ünü iyice yayılmış virajlı yollardan geçmek zorundasınız. Eskiden iki aracın karsılıklı geçmekte zorlandığı yollar genişletilmiş ulaşım rahatlamıştır. Muhteşem manzaralara sahip bu yolda ortalama yolculuk 11 saat sürmektedir.
Mayıs-Ekim ayları arasında, Bodrum’dan kalkan feribotlar da bir diğer seçeneğinizdir. Yaklaşık 4 km. süren bu yolu deniz üzerinde almak değişik bir yolculuk olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim..
Havayoluyla büyük şehirlerimizden Bodrum’a uçup, oradan karayoluyla ya da denizyoluyla Datça’ya ulaşmanız da mümkündür...
DATÇA "Başka türlü bir şey"
Başka türlü bir şey benim istediğim..
Ne ağaca benzer, ne de buluta..
Burası gibi değil gideceğim memleket...
Denizi ayrı deniz..
Havası ayrı hava…Can Yücel- “Başka Türlü Bir Şey” şiiri
“Mekanım Datça Olsun”, diyerek buraları merak ettiren büyük üstad Can Yücel’in şiirinde de söylediği gibi deniziyle, havasıyla başka türlü bir yerse aradığınız o zaman doğru adrese varmak üzere yola çıkmışsınız demektir.
Datça limanından sabah kalkan tekneler yarım ya da tam günlük geziler düzenliyor.. Çevredeki koy ve büklere. Yarım günlük turlarda merkezden Mesudiye köyü koylarına kadar gidilip dönülüyor. Tam günlük turların hedef noktası ise Knidos. Gidiş ve dönüşte koylarda yüzme ve yemek molası veriliyor. Uğranılan önemli koy ve bükler arasında Kargı koyu, Hayıt ve Kızılbük, Palamut bükü yer alıyor. Yarım günlük turlar 35, tam günlük turlar 40 tl.
Datça limana bağlı teknelerin oluşturduğu manzara her zaman güzeldir. Her limanın da kendine özgü bir güzelliği vardır. Limanda barlar, lokantalar, çay içip etrafı seyredebileceğiniz çay bahçeleri var.
Liman'dan Anfitiyatro'ya doğru gittiğinizde Elbruz ustanın yaptığı Aslan heykeliyle karşılaşacaksınız. Knidos'un aslanı yıllar önce yurtdısına kaçırılmış şu an British Museum'da sergileniyor. Datça Belediyesi Elbruz ustaya Knidos aslanının heykelini yaptırarak anlamlı bir iş yaptığını düşünüyorum.Tonlarca ağırlıktaki mermer aslan limana doğru beklediği birini arar gibi bakmakta...
DATÇA ILICASU GÖLETİ
Sularının şifalı olduğu söylenen göletin suları yer altından kaynıyor.
Göletten kaynayan sular buradan denize akmaktığı yerde Ilıcasu Değirmen evi görülüyor (Beyaz bina) Devamlı akan bu suya yazın giren tatilciler denizden sonra üzerlerindeki tuzdan arınmaktalar...
Çevre yolundan baktığınızda ılıcasu ve değirmen bu şekilde görünüyor. Değirmenin çalışması buradan sağlanan suyla oluyor. Bu su değirmeni Datça'da tek çalışır vaziyetteki değirmen. Hemen bitişiğindeki Kent Park (belediye parkı)'da oturup çayınızı yudumlamanızı öneririm. Buradan denize de girebilirsiniz...
KARGI KOYU
Belediye parkına 4 km mesafedeki Kargı koyu da Datça'da görülecek yerlerdendir. Yukarıdan koyun görünüşünü seyretmek bütün yorgunluğunuzu alır.
Sizde Datça’yı günübirlik bir uğrak yeri gibi düşünmeyin. Yarımadanın etrafında tamı tamına 52 koy bulacaksınız. Kimisine sadece denizden ulaşılabilen bu koylardan biri gün boyu sadece size ait olabilecek. Sakin ve huzur dolu plaj arayanlar toplam 13 km uzunluktaki plajlardan birine atabilirler kendilerini. Datça plaj ve koylarındaki denizin güzelliğini, akvaryum duruluğundaki suyunu unutamıyacaksınız.
Datça bademi, Türkiye’de oldukça meşhur olan lezzetlerden bir tanesidir. Datça’da bademlerin bir çok çeşidi vardır. Nurlu’su, ak’ı, dedebeğ'ı kababağ’ı gibi değişik çeşitleri vardır. İncirli Badem: İncirin içine badem koyup fırında pişirilen tatlıya deniliyor ve İncirli Badem’e bal karıştırarak yapılan lezzete ise Ballı Badem adı verilmektedir. Bu tatları halk pazarlarında ve yol kenarlarında kolaylıkla bulabilirsiniz.
Yaş badem Mayıs-Haziran aylarında içi olgunlaşmış bedemin kabuğundan çıkarılmasıyla elde edilir. Temmuz-Ağustos aylarında ağacında dış kabukları açıldıktan sonra toplanan, güneşte kurutulup kabuklarıyla ya da kırılarak içi satılana da badem ya da kuru badem denir. Yaş bademi ilk kez Datça'da tattım. Kurusundan daha lezzetli geldi bana..
Datça Cumhuriyet meydanı..
Karsı uçtaki beyaz bina Datça öğretmenevi
5 yorum:
Datça çok merak ettiğim bir yer. Bademine zeytinyağına bayılıp hayran kaldığımız ama henüz görmemizin kısmet olmadığı bir yer. Methini çok duyduk. Resimlere içimiz gitti tabi :) Bu yıl sırada Ayvalık var inşallah seneye Datçalı olacağız tatilde. Can Yücel ne güzel söylemiş tam da burası için söylemiş.
Turistlerin gezmeye diye gelip yerlesmesine sasmamali. Cennet gibi yer Datca. Koylar enfes
bu sene datçayı pas geçtik tatilimizde amaç marmaris ve bodrumdu seneye inşallah çok güzel kareler bunlar emeğinize sağlık:)))
Ne güzel kareler yüreğine sağlık,seyehati ailece çoook seviyoruz her fırsatta bir yerlere gideriz, Datçada favorilerim arasındadır ah ah çektim fotoğrafları görünce ne yapayım her yere gidesim var....
Güzel yermiş yaşamalı, yaşanmalı..Hep içimdedir bir sahil kasabasında huzurla yaşamak.....
Yorum Gönder