2000 yılında elektrik üretimine başlayan türbinler Türkiye’nin 3. Rüzgar enerji santralini oluşturuyor. Ada tüketiminin 30 kat fazlası enerji üretiliyor burada. 30.000 kişiye yetecek elektrik deniz altından anakaraya gönderiliyor. Aynı enerjiyi üretecek bir kömür santraline göre türbin başına 82.000 ağaca eşdeğer oksijen tasarrufu sağlanıyor. Yani 17 türbin 1.400.000 ağaçlık bir ormanı kurtarmış oluyor. Türbinlerin sadece bir tanesi adanın enerji ihtiyacını karşılamaya yetiyor.
Belki de hayatınızda seyredebileceğiniz en büyüleyici günbatımları burada bekliyor sizi. Önünüzde uçsuz bucaksız Ege Denizi, yanınızda ihtişamlı duruşlarıyla rüzgar gülleri ve terkedilmiş bir deniz feneri. Burnunuzda yabani kekik kokuları ve yüzünüzü okşayan vazgeçilmez ada rüzgarı…
AYAZMA PLAJI
Turkuaz renginde denizi ve incecik kumu ilk defa gelenleri şaşırtacak güzellikte bir kumsal burası. Adanın en popüler, dolayısıyla en kalabalık plajı.
Ayazma Plajı’na yaz döneminde düzenli olarak minübüs seferleri yapılıyor. Plajda şemsiye ve şezlong kiralamak mümkün. Ayrıca susporları adı altında; deniz bisikleti, banana, hamburger ve jet ski kiralayan bir yer de bulunuyor...
Adanın 18.500 dönümü, üzüm bağlarıyla kaplı..
Bozcaada'da bağcılık, adının tarihi kadar eski...
Evliya Çelebi ünlü seyehatnamesinde Bozcaada'dan söz ederken; Dünyanın en güzel çavuş üzümlerinin yetiştiği yer olarak tanımlıyor.
Bozcaada üzümü..
Sofralık Çavuş Üzümü poyraz rüzgarlarının etkisiyle ince kabuklu, tatlı ve lezzetli…
Bozcaada güzeli...
Bozcaada mesire alanı..
Feribotun yanaştığı ilçe merkezi, adanın tek toplu yerleşim yeri. Nostaljik sokakları ile şirin bir balıkçı kasabası havasında burası. Sahilde sıra sıra balıkçı lokantaları bulunuyor..
Zamanında kasabanın ortasından geçen bir dere, Rum ve Türk Mahallesi diye ikiye ayrılmasında rol oynamış kasabanın. Artık böyle bir ayırım yok ama mimari farklarından hangi mahallede olduğunuzu anlamak mümkün.
Rum Mahallesi bakımlı evleri ve sokakları ile daha dikkat çekici duruyor.
Bir zamanların kahveleri, meyhane ve tavernaları şimdi turistik restoran, kafe ve dükkan olarak hizmet veriyor. Eski Rum evlerinin bir kısmı yazlık ev bir kısmı da pansiyon ve otel olarak kullanılıyor...
Ada sokaklarını bir saat içinde yürüyerek gezmeniz mümkün. Ama bir kere dolaşmak yetmiyor, her seferinde yeni bir ayrıntı yakalanıyor. Özellikle fotoğrafseverler için ara sokaklar, bol bol vakit geçirilmesi gereken yerler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder