13 Ağustos 2015 Perşembe

KIZILKİSE MESİRE ALANI - HOYRAN KÖYÜ - BEYŞEHİR

Kızılkise piknik alanı, Hoyran (gölyaka) köyüne bağlıdır ve Beyşehir'e uzaklığı 58 km'dir. Yol düzergahı boyunca, bir tarafı yaz kış üzerinden eksik olmayan anamas dağı, diğer tarafı ise yeşil ile koyun koyuna turkuaz Beyşehir gölünü seyrederek yolculuğunuzu yapıyorsunuz.  
 

Beyşehir Gölü, Türkiye'nin üçüncü büyük gölü, güney ve batısında Toros Dağları, doğusunda volkanik bir oluşum olan Erenler Dağı, güneydoğu kuzeybatı yönünde ise Anamas Dağı ve Sultan Dağları ile çevrili tektonik bir çökeltide yer almaktadır.


Beyşehir Gölü, adalar yönünden oldukça zengindir. Gölde irili ufaklı 30'u aşkın ada varsa da belli başlıcaları 26 tanedir. Her biri yöresel adlarla anıldığından bazısı birkaç adla anılır. Sular boşalınca adalardan bazıları su üstünde yalnızca tepe kesimleri kalmakta, bazıları ise sulara gömülmektedir. 


KIZ KULESİ
Beyşehir gölü içinde küçük bir ada görünümünde olan kız kalesi Kubad-ı Abad sarayının haremliği olarak hizmet vermiştir. Kız kulesi Kubad-ı Abad sarayının 3.5 km kuzeydoğusunda 5 dekarlık bir ada'dır. Harem dairesi kalıntıları günümüzde hala mevcuttur. Bir zamanlar 250 kuş türünün bulunduğu ve Manyas kuş cennetinden sonra Türkiye'nin ikinci büyük kuş cenneti iken yanlış avlanma, çevrenin menfi etkileri vb. nedenlerden dolayı kuş sayında çok azalma gözlenmiştir. Kız kalesi eski günlerini mumla aramaktadır. 
 

 



 


Beyşehir gölü kıyısındaki Kızılkise hoşça vakit geçirebileceğiniz ideal bir mesire yeridir. 
 
 
Kızılkise'de yüzmek ve balık tutmak gibi aktivitelerde bulunabilirsiniz.. 


Botla yüzmek bir ayrı keyif...  
 
 
Amatör balıkçılık, hobi olmaktan çok bir yaşam biçimi. Kıyıdan oltayla balık avlamanın tadını bir kez alan bir daha zor bırakıyor. İşte bu yüzden yağmur, soğuk, yaz, kış dinlemeden olta sallayan insanlar görüyoruz su kenarlarında, Beyşehir gölü'nün etrafı boydan boya balıkçılarla dolup taşıyor.. 


SAZAN
Sazan, tatlı su balığıdır. Göl ve yavaş akan derelerde bulunur. Uzun gövdeli, solucan, böcek larvaları ve bitkilerle beslenen bir dip balığıdır. 1,5 metre boyunda, 35 kg ağırlıkta olanları vardır. Ömrü 40-50 yıla kadar varabilir.  Renk ve biçimleri yaşadıkları ortama göre değişir. Genellikle sırtı koyu yeşil, yanları ve karın altı yeşilimtrak kahverengidir. Küçük ağızlı kalın ve oynak dudaklıdır. Üst çenelerinden dört bıyık sarkar. Ağız dişleri yoktur. Yutak (farinks) dişleriyle besinlerini öğütürler.  

 
FIRINDA SAZAN
Sazan yıkanıp, temizlenip tepsiye alınır. Sarımsaklar ezilip, diğer tüm baharatlar ve salçayla beraber bir küçük kapta karıştırılıp suyu da üzerine ilave edip bir sos elde edilir.  Bu sos balığın üzerine dökülür. Üzerinde de zeytinyağı gezdirilip üzeri  kapatılır ve 1 saat kadar bu şekilde marine olmasını sağlanır. Bol soğanlı, patatesli ve sivri biberli olacak şekilde balığın yanlarına koyulur. 250 dereceli fırında 45 dakika kadar üzeri iyice kızarana kadar pişirilip lokum gibi afiyetle yenilir. 

 
HOYRAN (GÖLYAKA) KÖYÜ
Beyşehir'e uzaklığı 58 km'dir. Halkın geçim kaynağı tarım, hayvancılık ve balıkçılıktır. Ünlü tarihçi, İbn-i Bibi'ye göre Selçuklu sultanı 1. Alaaddin Keykubat burayı çok beğenmiş ve hatta hayran kalmıştır. (Suyu süt kadar güzel ve cennet ten bir köşe olduğunu söylemiş, eğer cennetin bekçisi burası görse cennetin kapısına zincir vurur buraya gelirdi) demiştir. Daha sı bu yöreye ünlü Kubad-ı Abad sarayını yaptırmış ve zaman zaman burada kalmıştır. Burayı yazlık başkent olarak kullanmıştır. Kasabaya bundan dolayı hayran'dan zamanla hoyran adının verildiği düşünülmektedir. Kasaba da bulunan Hoyran camii 19. yy'da yapılmış tarihi bir yapıdır. 

 




KARABURUN PLAJI
Beyşehir ilçe merkezine 20 km mesafede Beyşehir Gölü'nün Karaburun Mevkii'ndeki 3 kilometrelik sahil şeridini 250 bin liralık bir yatırımın ardından işletmeye açmıştır. Araçla giriş 10 tl  olup, şezlong ve soyunma kabini hizmeti verilmektedir.

 
 Beyşehir Gölü'nde suya girilebilen tek kumsal Karaburun Plajıdır...

 
Karaburun Plajın'dan Beyşehir'e doğru hareket halindeyiz.. 
 
 
BEYŞEHİR   
Beyşehir İlçe merkezi, Beyşehir Gölünün güneydoğu kıyısında kurulmuştur. Konya-Isparta ve Konya-Antalya karayolu ilçeden geçer. İl merkezine 90 km mesafededir.
Göl kenarında turistik tesisler vardır.

 

EŞREFOĞLU CAMİİ 
1296-1299 tarihleri arasında Eşrefoğlu Beyliğinin kurucusu Seyfettin Süleyman Bey tarafından yaptırılmıştır. Beyliğin kuruluş tarihi hakkında kesin bir bilgi olmamakla birlikte 1275'li yıllarda yapıldığı tahmin edilmektedir. Eşref bey, Beyliğin kuruluş aşamasındayken vefat etmesi üzerine yerine geçen oğlu Seyfettin Süleyman bey, hem Beyliği kurduğu için hemde camii yaptırdığı için beylik ve Camii baba oğul ismiyle anılmaktadır.  

 
Camii'de 3 kapı 35 pencere 42 tane sütun direği ve çatı kısmında ise 480 adet kiriş vardır. Bu ağaçların hepsi Sedir ağacıdır. Camii'nin tam ortasında karlık denilen bir bölüm bulunmaktadır.  Ahşap sütunlar sedir, başlıklar ise abanoz ağacından olup, 6 ay Beyşehir gölünün içinde yatırılarak, kimyasal kullanılmadan doğal konzerve edilmiştir.
700 yıl boyunca tamamen kütük sütunlar üzerinde yükselen bir eser.  



TAŞ KÖPRÜ
Yapımı da 1908-1914 yılları arasında tamamlanır ve 850000 altına mal olur. Osmanlı Devleti'nin kurduğu ilk sulama projesidir. Konya ovası sulanır.





BEYŞEHİR GÖLÜNDE GÜNBATIMI (Kendi dalında dünya ikincisidir)
Beyşehir'de gün batarken güneş soyunup mavi gölde yıkanır. Eğer günbatımını Beyşehir'den izliyorsanız karşıda Anamas ormanlarında yangın çıkmış, gölü tutuşturmuşta göl yanıyor sanırsınız. Göl'ün suları kızılın yüzlerce ışıltısıyla rengarenk kesilmiştir. Bu nedenledir ki Beyşehir Gölü gurubu, renk ve batış süresi yönlerinden dünya'da birinci derecede guruplardan sayılmaktadır... 


 

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Tanıtım çok eksik,daha detaylı bilgi paylaşımı için Beyşehir ve Gölyaka mahallesinin tarihini iyi okumak gerekir. Yinede güzel olmuş, ellerinize ve gönlünüze sağlık.